Kanser Tedavisinde Yenilikler
Kanser Tedavisinde Yenilikler
Biraz da kanser tedavisindeki son yeniliklere değinelim. 2006 yılında yaygınlaşacağı öngörülen en önemli kanser tedavi yöntemlerinden biri kanser kitlesine yönelik bir tedavi olan immunoterapidir. Hastadan elde edilen kök hücrelerin, tümörle savaşabilen bağışıklık sistemi hücrelerine dönüştürüldüğü bu yöntem, özellikle deri kanseri, kemik iliği kanseri, akciğer zarı kanseri, lenf bezi kanseri ve böbrek kanserlerinde başarılı oluyor. Hücresel immunoterapi dünyada kanserli ve bağışıklık sistemi bozukluğu olan hastalara uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemi, kemoterapi, radyoterapi gibi tedavi yöntemlerinin uygulanarak kanser kütlesinin küçültülmesinden sonra geri kalan kanserli dokunun yok edilmesi bağışıklık sistemine öğretiliyor. Yani tümörle savaşmak için insanın vücudundaki bağışıklık sistemi kullanılıyor diyebiliriz.
Kanser ve hormon tedavisi ile ilgili olarak özetlersek sonuç olarak, menopozda hormon tedavisinin dölyatağı ağzı, dölyolu ve dış cinsel organ kanseri gelişmesinde etkili olduğuna dair bilgi yoktur. Sadece östrojen verilerek yapılan replasman tedavisi ile dölyatağı iç kısmının kanser riski arttığı ileri sürülmektedir. Bu nedenle bu riskin azaltılması için östrojen progesteron replasman tedavisi önerilmeli ve progesteronun kanser riskini azaltmak amacıyla bir ay içinde en az 10 gün kullanılması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Meme kanseri ile östro-jen replasman tedavisi veya östrojen-progesteron replasman tedavisi ilişkisi tam olarak ortaya konulamamıştır. Bu nedenle de daha kesin veriler elde edilinceye kadar menopozda hormon tedavisi olan kadınların meme kanseri riski yönünden meme muayeneleri ve mamografileri yakın bir şekilde izlenmelidir. Ancak şunu da unutmamalıyız ki, meme kanseri kadmlarda en fazla 40-45 yaşlarında ve sonrasmda ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla hormon tedavisinden değil zaten yaş grubu nedeniyle kanser olasılığı artmaktadır.